Sperm donasyonu ya da diğer adıyla sperm nakli, bir çiftte, kadının gebe kalmasının sağlık yönünden bir risk taşıdığı ve erkeğin yeterli sperm hücresine sahip olmadığı durumlarda sperm bankasından donör spermi kullanılarak gerçekleştirilen gebelik uygulamasıdır. Ülkemizde halk arasında bahsi sıkça geçen tüp bebek uygulaması tıp dilinde sperm nakli olarak adlandırılmaktadır.
Erkeğin menisinde hiç sperm bulunmayan veyahut testisinde sperm üretimi gerçekleşmeyen çiftlere, kalıtsal herhangi bir hastalık olduğunda veya akraba evliliği gerçekleştirdiğinden dolayı hastalık taşıma riski altındaki çiftler gibi belirli şartlar altında pek çok durumdaki çifte sperm nakli uygulanabilir. Sadece çiftlere yönelik olmayan bu uygulama, evlenmeden anne olmak isteyen bekâr bayanlar tarafından da tercih edilmektedir. Sperm donasyonu işleminde gebeliğin başarısı anne adayının yaşına, yumurta rezervine göre değişkenlik göstermektedir.
Sperm bankasına alınacak olan donör spermlerin sahipleri sağlıklı olmalı ve herhangi bir kalıtsal hastalığa sahip olmamalıdır. Tüm sperm donörler enfeksiyonal hastalıklar ve genetik rahatsızlıklar açısından bir dizi testten geçirilir. Sperm vericisinin kan grubu ve RH değerlerinin belirlenmesi çok önemlidir. Kan grubu ve RH değerleri belirlendikten sonra spermler, sperm donasyonu tedavisinden yararlanacak olan ailenin istemiş olduğu fiziksel özelliklere ve kan grubuna göre en uygun sperm belirlenerek hastanın tedavisi için hazırlanır.
Çiftlere bu tedavi süreci ile ilgili bilgilendirme eğitimleri verilmelidir. Çiftlerin bu tedavi yöntemi ile ilgili her türlü olasılığı bilmesi gerekmektedir. Sperm donasyonu tedavisi alıcı çifte gebeliğin canlı doğum ile sonuçlanmama ihtimali ya da çoğul gebelik riski hakkında da bilgi verilmeli, tedavinin %100 olumlu sonuçlanmayacağı vurgulanmaktadır.
Nasıl sperm vericileri bir dizi teste tabi tutuluyorsa aynı durum tedavi alıcıları için de geçerlidir. Doktor tedavi alıcı annede tıbbı muayenelerde bulunur. Annenin tıbbi geçmişi ve gen soyu incelenir. Herhangi bir kalıtsal hastalığı olup olmadığına bakılır. Rahim ve yumurtalıkları incelenir. Bir takım hormon ve kan değerleri testi uygulanır. Kan değerleri testi içerisinde kan grubu ve RH değeri belirlenir. Çiftlerin her ikisine birden muhakkak HIV, hepatit B ve C gibi cinsel yollarla bulaşan hastalıkları taşıyıp taşımadıklarını öğrenmek için test uygulanır.
Yapılan bir diğer işlem RH değeri uyumudur. Özellikle Rh (-) anne adaylarında vericinin kan grubunun da negatif olması gerekmektedir, aksi takdirde gebelik gerçekleşmemektedir ya da başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.
Donör spermin yerleştirilmesi, donör spermin ve erkeğin sperminin laboratuvar ortamında uygun koşullarda hazırlanıp kadının rahmi içine enjekte edilmesi ile işleme başlanılır. Ağrısız ve oldukça basit bir yöntemdir. Jinekolojik muayenede anne adayına spekülum takılır, rahim serviks sıvısı ile yıkanıp temizlendikten sonra spermler rahim içine yerleştirilir ve işlem tamamlanmış olur. İşlem gerçekleştirildikten sonra hasta en az 2 saat dinlendirilir. Aksi bir durum gerekmediği sürece hasta 2 kaz kontrol altındaki dinlenmesinden sonra taburcu edilir. Tedavi süresince çiftlerin cinsel ilişkiye girilmesinde herhangi bir sakınca yoktur.